- Ana Sayfa
- Masası
Masası
Bildiğin çatı altı odamın çölünde, güneşi başıma yapıştırmış, terlere batık, bostanımın eski dolabını gacır gucur çevirmekteyim ben. Bakanlıkta kurulmuş bir komisyona üye olarak çağrılma sonucu, üç günlüğüne gittiğim Ankara’dan dün döndüm ve yine yorgun argın masacığıma çöktüm. Ne yapıyorum? Bazen istediğim, bazen içerlediğim şeyler. Ama hepsi güzel şeyler. Güzelliği: Unutturmasında. Yazmalara yatırmak vakti; hattâ isterse büyük bir hesabın dökümlerini, rakamlarını bir yerden başka yere geçirmek gibi, beni kalemlere mürekkeplere daktilo makinelerine bağlayan bu şeyler de olmasaydı ne ederdim? Evrenin büyük oyununda herkese roller dağıtılırken payıma harf aktarıcılık düştü. Dam aktarır gibi. Kimi taş kırıcı, kimi mektup dağıtıcı, kimi masal anlatıcı ise nasıl. (Öğrencisi Ergin Sander’e mektup, 20 Temmuz 1964, Mektuplar, YKY, 2001)
Fotoğraf için bkz.